Film Hakkında
Teknolojinin hayatımızdaki istilacı varlığı hakkında dehşet filmleri yeni bir şey değil, yazar-yönetmen Jacob Chase, 2017’de yaptığı kısa filmi Larry’ye dayanan ürkütücü yeni bir olağanüstü korku filmi olan Come Play, 28 Ekim 2020’de piyasaya sürülmüştür. “Come Play”, şu anki en genç neslimiz için zorbalık ve hatta ekran başında geçirilen zamanın bolluğu ile ilgili endişeler etrafında geleneksel bir hayalet hikayesi oluşturmak için izole olmuş bir cins kullanıyor. Konseptte Jacob Chase’in filmini olması gerekenin üzerine çıkaran bir açgözlülük var, oysa “Come Play”in en iyi unsurlarının birçok az gelişmiş hissettiriyor ve film nihayetinde olması gerekenden çok daha sinir bozucu hale gelebiliyor. Nefret bölümündeki birkaç kuvvetli sekans açık havada, genel olarak atmosfer yerinden zıplatma korkularına dayanan aykırı, düz bir film havası verebilmektedir. “Come Play”, günümüz ebeveynlerinin aşırı koruma ve anlama eksikliği yoluyla kendi çocuklarını nasıl ötekileştirebileceğine ve en karanlık yanlarını ortaya çıkarabileceklerine dair hiç bir fikirleri olmadığını da göstermeye çalışan bir yapıma benziyor.
Film Konusu
Oliver (“Marriage Story”nin oğlu Azhy Robertson), neredeyse en ince ayrıntısına kadar zeki cihazlarıyla iletişim kuran otistik ve hayatında sözelliğe yer olmayan bir çocuktur. Telefonunda kendini tanımlamak namına kelimeleri yeğlemek için kullandığı bir uygulamayı kullanarak ve zamanının çoğunu “Sünger Bob Kare Pantolon” izleyerek geçiriyor. Ebeveynleri Sarah (Gillian Jacobs) ve Marty (John Gallagher Jr.) ayrılıyor ve bunun stresi Oliver’ın hayatını dahada zorlaştırıyor ve onu daha da yalnız hissettiriyor. Okulda zorbalığa uğraması ve bireyselleştirilmiş terapi seanslarında uğraş etmesi de ona hiç tezgâhtar olmuyor. Sarah, kendi oğlunun onun gözlerine bile bakmadığını Marty’ye not ederek, bundan böyle değiştiğini, gitgide artarak daha fena hale geldiğini ve gelişme eksikliğinden aşırı stresli göründüğü söyleyecektir.
Oliver çok geçmeden telefonunda ilginç bir şey ayrım eder; Ekranında kaldıramadığı bir hikaye kitabı belirir, Larry adında ürkütücü ve uzun bir insansı yaratığın yer aldığı, uzayan bir ET’ye benzeyen öykü, Larry’ye arkadaşı almak istediğini ve gitmesine müsade vermeyeceğini açıklar. Ona acayip bakışlar atar. Oliver, Larry’nin hakiki hayata izinsiz girdiğini hissetmeye başlar ve ağır ağır korkar ancak telefonun da olduğu sürece güvende olacağını düşünür ve ekrana bakmadığı sürece onu göremeyeceğini zanneder. Tehlikelerden habersiz hayatına devam etmeye çalışır ve etrafındaki insalar aklının ucundan geçmez, fakat zorunlu bir pijama partisinin gerisinde Larry ortaya çıkıp Oliver’ı ve “arkadaşlarını” korkuttuğunda, Sarah, oğlunu pençelerinden kurtarmak için Larry’yi ne pahasına olursa olsun kovmaya kararlı ülkü kazanç. Sarah oğlunu bu canavarın elinden kurtarabilecekmidir?